Dalgaların Sesi-Yukio Mişima Kitap Yorumu

2020'nin son saatlerinden merhabalar.
Sizlerle yılın son okuduğum kitabını paylaşmak istiyorum. Japon edebiyatından daha önce 1Q84 (Haruki Murakami) ve Kyoto(Yasunari Kawabata) eserlerini okumuştum. Şimdi de Japon edebiyatının duayenlerinden Yukio Mişima'nın Dalgaların Sesi isimli eserini bir çırpıda bitirdim. O halde sizlerle paylaşayım.


Eserin Künyesi:

Yazar: Yukio Mişima
Eserin Adı: Dalgaların Sesi
Yayın Yılı: 1954
Çevirmen: Zeyyat Selimoğlu
Japonca aslıyla karşılaştıran: Çiğdem Atasayar 
Baskı: 1.Baskı,2014
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 1974


Dalgaların Sesi Konusu:

Şinji, babasını küçük yaşta kaybedince hem annesine hem de kardeşine bakmaya çalışan genç bir balıkçıdır. Utajima adasında normal bir hayat sürmektedirler. Ancak bir gün adaya geri dönen Terukiçi Miyata'nın kızı Hatsue ile yolları kesişir ve Şinji şimdiye dek hiç hissetmediği duyguları hissetmeye başlar.

Yazının bundan sonraki kısmı okumayanlar için sürprizbozan içermektedir :)




Dalgaların Sesi Yorum: 

Açıkçası zaten incecik bir kitap ve sonlara doğru tahmin edilebilir olmaya başlamasından ötürü özetini yazmak istemedim. Bence tam bir "Yeşilçam" kitabıydı. Zengin kız,fakir oğlan. Muhteşem aşk. Kızı vermemekte ısrarcı baba.  Kızı elde edemeyince iftira atan zalim,zengin öbür oğlan. Oğlunun mutluluğuna düşkün ana. Yaptığı suç vicdanına ağır gelen başka bir kız. Böyle diyince kitaptan soğumayın. Gayet güzeldi. Zaten Mişima diğer eserlerine göre çok daha yumuşak ve aydınlık bir dil kullanmış bu kitapta. 

Masalsı bir aşk desem hiç yanılmam galiba. Zaten tıpkı bir masal gibi her şey zihninizde berrak bir şekilde canlanıyor. Film izlermişcesine. 2020'yi böyle güzel bir kitapla kapattığım için çok mutlu oldum. 

Bu arada kitapta bahsi geçen ada Uta-jima,Şarkılar Adası diye de biliniyormuş. Zaten "uta" Japonca'da "şarkı" demek. Mükemmel mekan seçimi olmuş. 

Sonra kitaptaki güzel detaylardan adadaki herkesin birbirini tanıması,güvenmesi ve iletişimlerinin iyi olması bana bizim orayı hatırlattı. Herkes orta halli geçimleri deniz. Hepsi deniz insanı. Kadınlar dalgıçlık yapıp sünger topluyor,erkekler balıkçılık yapıyor,uzak denizlerde maceralara atılıyor. 

Hatsue ile Şinji'nin hikayesi de çok doğaldı. Birlikte bitirmeselerdi çok üzülürdüm galiba. Her karakteri sevdiğim hepsine hak verdiğim bir kitap oldu. Mutlaka okuyun. Birkaç alıntı ile yazımı noktalıyorum. 

Mutlu seneler.


"Gülümsemesi, kapkara yağmur bulutlarının arasından çıkıp birdenbire ışıyıveren güneş gibiydi."


Sessiz sorularına anlayışla karşılık verecek olan denizdir gibi geliyordu ona.



Yorumlar

  1. Bu kitabı kütüphaneden ödünç alıp yanlış zamanda okuduğumu düşündüğümden yarıda bırakmıştım. En kısa zamanda tekrar başlamalıyım. Blogundaki yazı ile birlikte tekrardan karşıma çıkması iyi oldu :) Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kütüphaneden alıp okumuştum. Bence bir şans daha verin. Eminim seversiniz :)

      Sil
  2. Öneriniz aklımda olsun. Mutlu seneler :))

    YanıtlaSil
  3. Japon edebiyatına meraklıyım ben de, Murakami de en sevdiğim yazarlardan. Bu yazarı okumadım daha önce ve merak da ediyorum ama nasıl bir şey çıkacağını bilmediğimden cesaret edemedim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben biraz daha ağır dili olan bir kitap bekliyordum ama epey akıcıydı. Benim de ilk okuduğum eseri buydu o yüzden diğerleriyle karşılaştıramıyorum. Ama okumaya değer bir kitap

      Sil
  4. sağlam bir yazardan sağlam bir kitap okumuşsun. aldım listeye madem mutlaka diyosuun :)

    YanıtlaSil
  5. Daha önce hiç Japon edebiyatından bir eser okumamıştım , yorumunu okuyunca acaba o taraflara da mı yönelsem diye düşünüp aldım listeye kitabı. Ellerine sağlııık harika bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  6. Gerçekten "Yeşilçam" tadında bir hikayeyemiş, bakayım ben buna. Yazı için eline sağlık 🙌

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Lütfen dilbilgisi kurallarına uyarak yorum yapalım :) Uygunsuz ifadeler kullanmaktan kaçınalım. Yayından alakasız yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar